İçeriğe geç

Tbmm’nin eski adı nedir ?

TBMM’nin Eski Adı: Egemenliğin Sembolünden Yeni Bir Kimliğe

Geçmişin derinliklerinde kaybolmuş bir halkı ve toplumu anlamaya çalışmak, zaman zaman bir tarihçi için oldukça heyecan verici bir yolculuk olabilir. Zira her tarihi an, sadece yaşandığı dönemi değil, geleceği de şekillendiren bir miras bırakır. Bir ulusun bağımsızlık yolunda verdiği mücadele, o ulusun kimliğini inşa ederken, bu kimliğin taşındığı semboller de önem kazanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) işte böyle bir sembolün, bir dönüm noktasının simgesidir. Ancak, TBMM’nin eski adı, bu önemli yapının tarihindeki bir kırılmayı simgeler; bir değişimin, bir dönüşümün, hatta bir halkın uyanışının adıdır.

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Bir Geçiş: “Meclis-i Mebusan”

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bugünkü adı, bir ulusun bağımsızlık yolundaki kararlılığını simgelerken, geçmişteki adı olan Meclis-i Mebusan ise, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemindeki bir yapıydı. Meclis-i Mebusan, Osmanlı Devleti’nin son yıllarında, 1876-1919 arasında işlev gören bir parlamento olarak halkın temsilini sağlama amacı taşımaktaydı. Bu meclis, halkın bir kısmının seçtiği temsilcilerden oluşuyor ve Osmanlı’da mutlak monarşi ile sınırlı olmayan bir temsil gücü sağlıyordu. Ancak bu meclis, ulusal egemenlik adına kesin bir adım atamamış, çok daha sınırlı bir işlev görmüştür.

Meclis-i Mebusan, Osmanlı’nın son döneminde halkın sesi olma amacını taşırken, aynı zamanda padişahın mutlak egemenliğine karşı bir tür denetim aracı olarak ortaya çıkmıştır. Bu yapının işlevi, sınırlı olsa da, halkı yöneten merkezi güçle olan ilişkisinin temellerini atmıştır. 1908’deki II. Meşrutiyet ile halkın katılımı artırılmış ancak yine de padişahın egemenliği altındaki bir yapı olarak kalmıştır.

Bir Dönüşüm Noktasında: TBMM’nin Kuruluşu

Türk milletinin kurtuluş mücadelesinin sembolü haline gelen Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı, sadece bir parlamento binasının açılması değil, aynı zamanda bir toplumun özgürlüğüne ve bağımsızlığına duyduğu sarsılmaz inancın simgesidir. 23 Nisan 1920’de, Kurtuluş Savaşı sürerken kurulan bu yeni meclis, bir ulusun, kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olduğunun ilanıdır. TBMM, bir anlamda Meclis-i Mebusan’ın devamı gibi görünse de, içeriği ve işlevi tamamen farklı bir yapıyı yansıtır.

Osmanlı’dan gelen toplumsal yapılar, İstanbul’daki merkezi yönetimle ilişkili bir meclisi oluştururken, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin meclisi, halkın egemenliğini doğrudan savunan bir yapıyı simgeliyordu. TBMM’nin açılması, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünü ve yerini alan yeni ulus devletin ilk adımını atıyordu.

Toplumsal Dönüşüm ve Yeniden Yapılanma

Bir toplumun tarihi, o toplumun kimliğini oluşturur. Meclis-i Mebusan’dan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne geçiş, yalnızca bir isim değişikliği değildir; bu, aynı zamanda toplumsal yapının, kimliğin ve devletin dönüşümüdür. TBMM’nin açılması, halkın egemenliğini temel alan bir yapının kurulmasıyla gerçekleşmiştir. Bu geçiş, hem siyasi hem de toplumsal bir kırılma noktasını işaret eder. Osmanlı’daki monarşinin yerini alarak halkın iradesinin ön plana çıktığı, her bir yurttaşın temsil hakkına sahip olduğu bir sistemin temelleri atılmıştır.

Tarihsel sürece baktığımızda, Meclis-i Mebusan’ın işlevini tam anlamıyla yerine getirememiş olduğunu görürüz. Bunun yerine, TBMM’nin kurulması, sadece bir parlamentonun işlevine dayalı bir yapının oluşturulmasından daha fazlasıdır. Bu, aynı zamanda halkın mücadelesi ve ulusal bilincinin somut bir şekilde yansıdığı bir yapıdır. Türk halkı, Kurtuluş Savaşı’ndan zaferle çıkarken, yalnızca fiziksel toprakları değil, aynı zamanda zihinsel ve toplumsal bağımsızlıklarını da kazanmışlardır.

TBMM’nin Yeni Kimliği: Ulusal Bağımsızlık ve Egemenlik

TBMM’nin açılması, bir milletin egemenliğini tamamen kendine ait kılma arzusunun, kültürel ve siyasi bir yansımasıdır. Bu süreç, aynı zamanda yeni bir kimlik inşasını da beraberinde getirmiştir. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş, sadece siyasi bir değişim değil, toplumsal yapının da yeniden şekillenmesidir. TBMM, bu kimlik inşasında, ulusal birliğin teminatı olmuş ve her bireyin sesini duyurabileceği bir alan yaratmıştır.

Günümüzde, TBMM’nin adı hala egemenlik, özgürlük ve halkın iradesi ile özdeşleşmiştir. Her yıl 23 Nisan’da bu meclisin açılışının kutlanması, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini ve toplumsal dönüşümünü hatırlatan güçlü bir semboldür. Bu tarih, geçmişle günümüz arasındaki bağı kurarak, tarihsel sürecin ve toplumsal değişimin ne denli önemli olduğunu bizlere hatırlatır.

Sonuç: Geçmişin İzleri, Bugünün Kimliği

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin eski adı olan Meclis-i Mebusan, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemindeki toplumsal yapının ve sınırlı egemenliğin bir yansımasıydı. Ancak TBMM’nin kuruluşu, yalnızca bir yasal organın değil, aynı zamanda bir halkın egemenliğini ve bağımsızlığını simgeleyen önemli bir dönüşümün adıydı. Her iki meclis de zamanlarının gereksinimlerine göre şekillenmiş, ancak Meclis-i Mebusan halkın sınırlı temsilini sağlarken, TBMM halkın tam egemenliğini ilan etmiştir.

Bu tarihsel süreç, geçmişle bugünü birleştiren bir köprü kurar. Toplumsal yapılar zamanla değişir, ama her değişim, aynı zamanda bir halkın kimliğini inşa eder. Bugün TBMM, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin, toplumsal dönüşümünün ve ulusal kimliğinin en önemli sembolüdür. Yorumlarınızda, bu geçişi ve tarihsel kırılma noktalarını nasıl değerlendirdiğinizi bizimle paylaşın.

8 Yorum

  1. Burhan Burhan

    TBMM’nin önemi ve özellikleri Olağanüstü yetkilere sahip bir ihtilal meclisidir . Meclis hükûmeti sistemi esas alınmıştır. Güçler birliği ilkesi esas alınmıştır. TBMM 1. TBMM’nin önemi ve özellikleri Olağanüstü yetkilere sahip bir ihtilal meclisidir . Meclis hükûmeti sistemi esas alınmıştır. Güçler birliği ilkesi esas alınmıştır.

    • admin admin

      Burhan! Yorumunuz bazı açılardan bana uzak gelse de teşekkürler.

  2. Kaan Kaan

    Bu meclis Kanuni Esasi’nin göre ” Meclis-i Umumi ” olarak adlandırılmıştı. “Meclis-i Ayan” ve “Meclis-i Mebusan” olmak üzere iki kısımdan oluşan bu meclis, ilk oturumunu 1877 tarihinde Sultanahmet’teki İstanbul Üniversitesi binasında yaptı. Seçilen mebusların bir kısmının Ankara’ya ulaşmasından sonra, 1920 ‘de meclis ilk toplantısını yaptı. Açış konuşmasını yapan en yaşlı üye Şerif Bey’in ifadesiyle Büyük Millet Meclisi adını aldı (Bir süre sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi adını alacaktır).

    • admin admin

      Kaan! Bazı düşünceler bana uzak gelse de katkınız için teşekkür ederim.

  3. Levent Levent

    Bu meclis Kanuni Esasi’nin göre “Meclis-i Umumi” olarak adlandırılmıştı. “Meclis-i Ayan” ve “Meclis-i Mebusan” olmak üzere iki kısımdan oluşan bu meclis, ilk oturumunu 1877 tarihinde Sultanahmet’teki İstanbul Üniversitesi binasında yaptı. TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN AÇILIŞI VE ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI. TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN AÇILIŞI VE …

    • admin admin

      Levent! Yorumlarınıza her zaman katılmıyorum, yine de çok değerliydi.

  4. Selin Selin

    TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ Sayın Milletvekilleri, Değerli Konuklar, Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 83 ncü yıldönümünü, aynı zamanda da Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı büyük bir sevinç ve gururla kutluyoruz. Şerif Bey “Büyük Millet Meclisini küşat ediyorum.” diyerek Meclisin adını da koydu.

    • admin admin

      Selin!

      Sağladığınız fikirler, çalışmamın yönünü daha doğru bir şekilde çizmemi sağladı.

admin için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort bonus veren siteler
Sitemap
vdcasinosplash